Nevşehir Üniversitesinde ''Özürlülük Bilincinin Oluşturulması'' Konulu Konferans ve
Nevşehir Üniversitesi tarafından düzenlen ''Özürlülük Bilincinin Oluşturulması'' konulu konferans ve "Engelsiz Üniversite" Çalıştayı, Rektörlük binasındaki akıllı sınıfta, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanı Abdulkadir Anaç'ın verdiği konferansla başladı.
Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanı Abdulkadir Anaç, Özürlüler Kanunu ile mevcut tüm umumi yerler ve resmi yapılar, sokaklar, kaldırımlar, yaya geçidi ve toplu taşıma araçlarının 2012 yılına kadar özürlülerin kullanımına uygun hale getirilmesi kararı alındığını söyledi. Anaç, "Bunun için önümüzde iki yıl var. 2012 yılından sonra birçok kamu kurum ve kuruluşlarına birçok maddi ve manevi tazminat davaları açılacağını göreceksiniz. Çünkü İdarecilere 2012 yılına kadar süre tanınmıştır. Sorumluluk açısından her birimizin sorumlulukları var, 2012 kaçabildiğimiz son noktadır" dedi.
Özürlü öğrencilerin ve sorunlarının tespit edilip, çözüm üretilmesi amacıyla düzenlenen konferans ve çalıştayda, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanı Abdulkadir Anaç, özürlülerin birçok sorunlarının olduğunu, günlük yaşamda bize çok sıradan gelen şeylerin, özürlüler için çok zor ve ağır olduğunu söyledi.
Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi olarak kendilerinin, herkesin bağımsız olarak hareket edebilme hakkını vermeye çalıştıklarını belirten Anaç, bu hakka herkesin sahip olması gerektiğini düşündüklerini vurguladı.
Toplumsal yaşam içerisindeki imkân ve hizmetlere ulaşmanın bir bireyin en temel hakkı olduğunu savunan Anaç, herkesin evinden rahatça çıkabilmesi, kaldırımda çok rahat bir şekilde hareket edebilmesi, toplu taşım araçlarına binebilmesi, araçlardan rahatça inebilmesi, alışveriş binalarına, üniversiteye, hastaneye, kaymakamlığa, belediyeye çok rahat bir şekilde girip çıkmasını istediklerini kaydetti.
Özürlülere her türlü haklarının verilmesi gerektiğini ifade eden Anaç, kamusal alanların 2012 yılına kadar özürlülerin kullanımına uygun hale getirilmesi yönünde bir karar olduğunu dile getirdi.
Anaç, "Özürlüler Kanunu ile mevcut tüm umumi yerler ve resmi yapılar, sokaklar kaldırımlar, yaya geçidi ve toplu taşıma araçlarının 2012 yılına kadar özürlülerin kullanımına uygun hale getirilmesi kararı alınmıştır. Bunun için önümüzde iki yıl var. 2012 yılından sonra birçok kamu kurum ve kuruluşlarına birçok maddi ve manevi tazminat davaları açılacağını göreceksiniz. Çünkü İdarecilere 2012 yılına kadar süre tanınmıştır. Sorumluluk açısından her birimizin sorumlulukları var. 2012 kaçabildiğimiz tek noktadır.
Belediyeler, Valilikler ve kaymakamlıklar sorumlu oldukları kamu binalarını özürlülerin kullanımına uygun hale getirmek zorundadırlar. Yapılan bütün yapılar özürlülere uygun hale getirilerek yapılmalıdır. Yapılmadıysa birileri görevini ihmal etmiş ve suç işlemiş demektir." dedi.
Sadece özürlülerle ilgili düzenleme istemediklerini, sadece özürlülere ayrılmış bir parkın kötü bir park olacağını vurgulayan Anaç, "Çünkü özürlüler için ayrılmış bir park özürlülerin ayrıştırıldığı bir alandır. Biz özürlülerin bütün parklara, bütün sınıflara girmesini istiyoruz. Bu alanlara özürlülerin de dahil olmasını istiyoruz. Sadece özürlülerin olduğu okul, sınıf, parka özgü bir düzenleme bizim için iyi düzenleme değildir. Özürlüler herkesin içinde olmalıdır. Bu temel bir insanlık hakkıdır" şeklinde konuştu.
Nevşehir Üniversitesi'nde, Rektörlük binasındaki akıllı sınıfta, Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Konferans Salonu ile Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda gerçekleştirilen Konferans ve Çalıştaya Nevşehir Üniversitesi'nin akademik, idari personeli ve engelli öğrenciler katıldı.
Konferans ve Çalıştay süresince ''Özürlü öğrencilerin ve sorunlarının tespiti ile özürlü öğrenciler koordinasyon biriminin faaliyetlerinin düzenlenmesi'', "Fiziksel çevre nasıl olmalı, fiziksel çevrede kimler ihmal ediliyor", "Özürlü bireyler nasıl engelli hale getiriliyor", "Bilgiye erişilebilirlik konusunda özürlü öğrenciler ne tür sıkıntılar yaşıyorlar ve bunların giderilmesi için neler yapılması gerekiyor" konuları ele alındı.
Konferans ve çalıştay dört ayrı oturumda gerçekleştirildi.