“Kapadokya Caz Günleri” Kapsamında Üniversitemiz İkinci Söyleşiye Ev Sahipliği Yaptı

"Kapadokya Caz Günleri" etkinlikleri kapsamında Üniversitemizde caz müziği üzerine ikinci söyleşi gerçekleştirildi.

Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda yapılan söyleşiye Müzisyenlerden Tuluğ Tırpan, Alper Yılmaz ve Ediz Hafızoğlu adlı müzisyenler konuk olarak katıldı.

Öğrencilerin yoğun ilgisi eşliğinde gerçekleştirilen söyleşide müzikal hayatlarından bahseden üçlü, caz müziğinin nasıl bir müzik türü olduğu konusunda öğrencilere kısaca bilgi verdi.

Müzisyen Alper Yılmaz , "Caz müziğinin standart bir tanımı yok. Bu müzik türünün Amerikanın güneyinde New Orleans'tan çıkmış müzik denilebilir. Cazın kapsamında bir parça Hıristiyan kilise geleneğinden gelen ve bir parça da siyahîlerin köle olarak çalıştırıldığı dönemde "field holler" adı altında tarlalarda birbirleriyle uyum içerisinde söyledikleri şarkılar yer alıyor. New Orleans'tan çıkmasının en büyük nedeni bu şehrin I. Dünya Savaşı sırasında Amerika'nın askerî limanı ve askeri liman demek, çok fazla hareketin olması demektir. Aslında Caz başta eğlencelik müzik olarak ortaya çıkıyor. Bugün New Orleans'a gittiğinizde hâlâ aynı akımı duyabilirisiniz.

Genelde tamamen doğaçlama bir melodiden yola çıkıyoruz.  Zaman zaman aklımıza ne geliyorsa belli bir çerçeve etrafında müzikal fikirlerimizi orda iletmeye çalışıyoruz."dedi.

Ediz Hafızoğlu, "Caz müziğinin dinlenmesi üzerine bir şey söylemek istiyorum. Caz müziği çevremizdeki insanlar tarafından hep söyle bir sözle anılıyor; "Caz yapma" Biz ise böyle bir ülkede caz yapmaya çalışıyoruz. Yani Caz Müziği daha baştan bir kenara itilmiş bir müziktir. Popüler müzik çok kolay, herkesin anlayabileceği ve bir noktada buluşabileceği bir müziktir. Caz ise biraz daha karışık olduğu için herkes kafadan kötü müzik diye yaklaşıyor. Zaten problem şurada başlıyor; anlamadığımız şeye kötü diyoruz. Anlamaya çalışmıyoruz." şeklinde konuştu.

Tuluğ Tırpan ise caz müziği hakkında yaptığı konuşmada, "Klasik müzik bugün öyle bir form aldı ki çok kolay anlaşılan bir durumda değil. Caz müziğini de aynı şekilde değerlendirmek mümkün olmasa da tüketen kişinin de cazı anlamak için vakit harcaması gerekiyor. Bu şekilde talep fonksiyonunuzu şekillendiriyorsunuz. Bilinmeyen bir şeyi aslında bir şekilde dinleyip fikir edinmek gerekiyor. Aslında başta hiç sevmediğiniz bir şeyi beş on kez dinledikten sonra sevebiliyorsunuz."dedi.

Yayınlama Tarihi : 10.12.2010

Duyuru Yapan Birim : NEÜ Basın ve Halkla İlişkiler