NEVÜ’de “Uluslararası Katılımlı Zihinsel Engelli Bireyler ve Kapsayıcı Afet Risk Azaltma” Çalıştayı

09 Ekim 2018 3795
NEVÜ’de “Uluslararası Katılımlı Zihinsel Engelli Bireyler ve Kapsayıcı Afet Risk Azaltma” Çalıştayı

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) işbirliğinde ve ev sahipliğinde “Uluslararası Katılımlı Zihinsel Engelli Bireyler ve Kapsayıcı Afet Risk Azaltma” çalıştayı düzenleniyor.   

NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezinde 9-10 Ekim 2018 tarihleri arasında,  Türk Japon Vakfı (TJV), Kapadokya Engelli Yetenekler Derneği (KEYDER), Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA), Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ve ilgili kamu kurumları ile işbirliği içerisinde düzenlenen “Uluslararası Katılımlı Zihinsel Engelli Bireyler ve Kapsayıcı Afet Risk Azaltma” çalıştayının açılışına; Nevşehir Vali Yardımcısı Aydın Abak, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir, Nevşehir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hüseyin Şener, Hyogo Valiliği Hyogo Uluslararası Vakfı Genel Müdürü Hidekazu Moriyasu, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) Türkiye Ofisi Başkanı Takehiro Yasui, Kapadokya Engelli Yetenekler Derneği (KEYDER) Başkanı Hasan Kalcı, yurt içinden ve yurt dışından akademisyenler, alan uzmanları, öğrenciler ve davetliler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından çalıştayın açılış konuşmasını yapan  NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, ‘Engelsiz bir üniversite’ olma konusunda ödüllü bir üniversite olduklarını ifade ederek  engelli bireylere büyük önem verdiklerini söyledi.

Bağlı “Bizim coğrafyamıza tarihsel olarak baktığımızda engelliler için hakikaten çok gurur duyulacak maziye sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. İlk engelliler ile ilgili çalışmaların İslam tarihinde Hz. Peygamberimiz  (s.a.v) zamanında yapıldığını biliyoruz. Bir engelli mescide gidip gelmek istediğini ve “Bunu nasıl yapabilirim” dediği zaman evi ile mescit arasına ip çekilmiştir. İlk kez Efendimizin bu ipe dokunulmaması konusunda da bir ikazı olduğunu ve büyük hassasiyet gösterdiğini biliyoruz.  Benzer biçimlerde yine İslam tarihinde Osmanlı döneminde de engelli bireylere yardım amaçlı altından, gümüşten ve bakırdan protezlerin yapıldığı ve takıldığı vakıflar vardır.

Günümüzde de hükümetimiz engellilere yönelik önemli yasal çalışmalarda bulunmuş ve devletimizin engelli bireylere yönelik gösterdiği hassasiyet hakikaten bütün dünya standartlarının çok çok üstündedir. Daha önce bildiğiniz gibi sakat, topak, kötürüm gibi bir takım ifadelerle tanımlanan bu kişilerin ifadede dahi bir ayrımcılığa tabi olmamaları gerektiğine dair önemli çalışmalar yapıldı. Bugün dünyanın pek çok yerinde var olan bu sorunlara karşı  Ülkemizin;  birikimi ve tarihi tecrübesiyle yeni bir ufak açacak bir hafızaya ve bir kültür mirasına sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Bizim üniversitemiz bünyesinde de ‘Engelsiz Üniversite Birimi’miz bulunmakta. Bu birimimiz gerçekten çok önemli ve başarılı çalışmalar yapmakta. Engelsiz bir üniversite olma konusunda da çok büyük çalışmalar içerisindeyiz ve bu konuda ödüllü bir üniversiteyiz.

Üniversitemizde böyle önemli ve kapsamlı çalıştaya ev sahipliğini yapmaktan ayrıca büyük mutluluk ve gurur duyduğumu belirtirken, siz değerli katılımcılara ve emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Çalıştayın açılışında konuşan Kapadokya Engelli Yetenekler Derneği (KEYDER) Başkanı Hasan Kalcı, “ KEYDER olarak  amacımız özel gereksinimli bireyler için aklımızdaki ‘Bizden sonra ne olacak’ sorusuna yanıt aramak. Özel gereksinimli bireylerin ebeveynleri için bu en büyük endişedir. Biz bu soruya yanıt ararken de ‘Prens Akademi’si projesini hayata geçirdik. Tüm bireylerin özel yetenekleri olduğuna inanarak,  özel gereksinimli bireylerin yeteneklerini keşfetmeye ve geliştirmeye odaklı 12 farklı alanda atölyeler düzenliyoruz. Bu atölye çalışmalarını düzenlerken iki ana prensiple hareket ediyoruz. Birincisi özgürlükçü yaklaşım olup, çocuğun atölyede vakit geçirmesi ve ilgili olduğu alanında gelişmesi anlamına gelmektedir. İkincisi ise mekânsal çözüm, köşeli olmayan yani sınırlandırılmış hissi vermeyen dairesel iç mekan atölyeleridir. Burada amacımız özel gereksinimli bireylerin hayata tutunmalarını ve kendi yeteneklerini keşfetmelerini sağlamak. Yine bu  doğrultuda afet durumunda engelli bireylerin ne derecede risk altında olduğunu, afet ve acil durumlara karşı özel gereksinimli bireyleri ne derece koruyabileceğimize yönelik afet risk azaltma çalışmalarında yer almaktan ve bu konu kapsamında bir farklılık yaratmaya çalışmaktan gurur duyuyoruz” dedi. 

Düzenlenen çalıştaydan çıkacak sonucun Türkiye ve Japonya arasında bundan sonra atılacak adımlar açısından büyük önem arz ettiğini belirten Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) Türkiye Ofisi Başkanı Takehiro Yasui, “Türkiye’de zihinsel engelli bireylere yönelik afet risklerinin azaltılması konulu tecrübelerin ve görüşlerin paylaşıldığı çalıştay ilk kez bugün burada düzenleniyor. Türkiye’den ve Japonya’dan gelen birbirinden değerli uzmanlarımız bugün aramızda bulunmakta. Burada yapılacak sunumlar ve yapılacak görüşmeler  sayesinde kıymetli uzmanların da katkılarıyla çokça önemli teklifler, öneriler elde edilecek. Çalıştaytandan çıkacak sonuçların, Türkiye ve Japonya arasında bu alana ilişkin bir sonraki adımların atılmasına büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum” diye belirtti.

Açılışta konuşan Hyogo Valiliği Hyogo Uluslararası Vakfı Genel Müdürü Hidekazu Moriyasu, “Türk Japon Vakfı (TJV) ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) başta olmak üzere Türkiye’nin tamamında ve Nevşehir’de bu çalıştayı bize mümkün kılan tüm yetkili mercilere teşekkür ediyorum. Bugün burada düzenlenen Uluslararası Katılımlı Zihinsel Engelli Bireyler ve Kapsayıcı Afet Risk Azaltma çalıştayı, özellikle Türkiye ve Japonya için birbirlerinin tecrübe ve bilgilerini paylaşma,  afete dirençli ve hazırlıklı olma bağlamında önemli bir konu” dedi. 

Türk Japon Vakfı’nın amacı ve çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Türk Japon Vakfı fon yönetim üyesi Nur Karakoç, “1999 yılında Marmara depreminden sonra Türkiye-Hyogo dostluk fonu projesinin birinci etabı başlamıştı. Bu projeyle gelen bağışlarla Marmara depreminde ailesini kaybeden ilkokul çocuklarına burslar verildi. Bu ilkokul çocuklarının mezun olmasıyla bu proje tamamlandı. Şimdi ise ikinci etabına geçildi.  İkinci etabın konularından biri de öğrencilere afet eğitimi verilmesidir. Bu projedeki amacımız, ülkenin deprem bölgesindeki illerde yaşayan öğrencilere afet eğitimi vermektir” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ise , “Bilindiği üzere afet, her zaman için gelebilecek ama istenmeyen bir durum. Bunun için tek yapılacak iş ona karşı hazırlıklı olmaktır. Elbette bütün insanlık afet eğitime katılmak ve hazırlıklı olma durumunda. Ama zihinsel engelli öğrencilerimiz ve vatandaşlarımız için afet eğitimi her şeyden önemli hale geliyor. Bunun için ilk kez yapılacak böyle bir  çalıştayın, önemli katılımcılar ile yapıldığını görüyoruz. Bu çalıştaytan sadece teorik olarak değil pratikte de uygulanabilir öneriler çıkacağını düşünüyor ve onun için Milli Eğitim Bakanlığı olarak çalıştayı son derece önemsiyoruz ve uygulanabilir görüyoruz” diye konuştu.

Açılış konuşmaları ve TJV Yönetim Kurulu üyesi proje koordinatörü Doç. Dr. Emin Özdamar’ın  zihinsel engellilere yönelik afet eğitim proje sunumunun ardından, çalıştayın oturumlarına geçildi.