El Yazması Divan-ı Kebir Nüshası’nın Tıpkıbasımı NEVÜ Nadir Eserler Salonu’nda Yer Alıyor

12 Aralık 2021 2006
El Yazması Divan-ı Kebir Nüshası’nın Tıpkıbasımı NEVÜ Nadir Eserler Salonu’nda Yer Alıyor

Konya Mevlana Asar-Atike Müzesi 68-69 numaralı el yazması Divan-ı Kebir Nüshası’nın tıpkıbasımı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Nadir Eserler Salonu’nda yer alıyor.

NEVÜ Hoca Ahmed Yesevi Kütüphanesi, Yazma Eserler Salonu’nda bulunan söz konusu Dîvân-ı Kebîr, Konya Mevlânâ Âsâr-ı Atike Müzesi’nde yer alan 68-69 numaralı el yazma nüshanın tıpkıbasımı. İki ciltten oluşan eser, mevcut bilgilerimiz doğrultusunda sağlam nüshalar içerisinde yer alıyor. Çok geniş bir hacme sahip olması sebebiyle Dîvân-ı Kebîr adı verilen ve Farsça kaleme alınan bu eserin yazma nüshaları 30 bin beyit ile 50 bin beyit arasında değişiklik gösteriyor. Eser, tezhipleri açısından ayrıca önem arz ediyor. Dünyadaki en kapsamlı bir nüshanın tıpkıbasımının sergilendiği NEVÜ Hoca Ahmed Yesevi Kütüphanesi tarih tutkunlarını bekliyor.

Tıpkıbasımda kullanılan yazma eserin birinci cildi 153 varaktan oluşuyor. Kullanılan kâğıt koyu krem renkte olurken, aharlı şekilde yer alıyor. Yazı alanı 40*27.7 cm ölçüsünde olan eserin her sayfasında dört sütun ve otuz üç satır bulunuyor. Eserin genelinde yazı nesih tarzında iken tezhipli alanlar içindeki yazılar sülüs ile yazılmış olarak yer alıyor. İkinci cildi 173 varak, kırmızı cetvelli yazı alanı ise 39.2*26.9 cm. Dört sütun ve otuz üç satır halinde olan yazı nesih hatla yazıldı.

Yazma nüshanın 69 numaralı ikinci cildinin 129b varağındaki tetimme kaydına göre, eserin buraya kadar olan kısmı 770 Muharreminin (M.1369) sonlarında yazıldı.

146a varağında ise bu Divan-ı Kebir-in yazılmasına Mevlevi Osman oğlu Hasan tarafından, 768 Şevval’inin ikinci günü (I.Osman oğlu Hasan tarafından, 768 Şevvali’nin ikinci günü (1 Haziran 1367) başlanmış, 770 yılı Rebiü’l-ahirinin ilk günü (13 Kasım 1368) başlandı. 770 yılı Rebiü’l-ahirinin ilk günü (13 Kasım 1368) yukarıda belirtilen varağa kadar yazıldığını belirten kayıt tutuldu.

146b varağında yer alan kayda göre de bu eser, büyük önder, yücelik sahibi, Arap ve Acem önderlerinin büyüğü, milletlerin vezirlerinin hası, kalem ehlinin üstadı, cömert ve nimet sahibi kişilerin önderi, iyilik ve yardımların en yücesini elinde bulunduran, iyi ahlak ve güzel huyları kendisinde toplamış, dinin ve dünyanın şerefli büyüğü Ebu’l-meali Emir Satı el-Mevlevi b.el-merhum Hüsameddin Hasan’ın okuyup yararlanması için gurre-i Rebiü’l-ahir 770’de (13 Kasım 1968) yazıldığını belirten bir açıklama mevcuttur. Bu açıklamanın yer aldığı tezhibin dışında kalan boşluğa ise bu eserin miras yolu ile Satı el-Mevlevi’nin oğlu Müstencid el-Erzincani’ye geçtiği yazıldı.

Daha sonra gurre-i Muharrem 812’de (16 Mayıs 1409) Mevlana Dergahına vakfedildiği yazılmıştır. Aynı sayfanın alt kısmında ise Satı b.el-Hasan el-Mevlevi’nin bu Divan-ın yazıldığı kağıtları Şam’dan getirttiği katip ve tezhip masrafı olarak 6000 dirhem ödediği, Yüce Allah’ın izniyle, gönül sahipleri ve aşıkların kitabı mütalaa ile şeref buldukları zaman onu hayır dua ile anmaları kaydedilmişti.

Mevcut bilgiler doğrultusunda Divan-ı Kebir nüshaları içerisinde en sağlam, doğru ve en tam olanıdır.

Divan-ı Kebir

Mevlana Celaleddin Rumi’nin eseri Dîvân-ı Kebîr (Büyük Divan) veya Dîvân-ı Şems-i Tebrizî, Muhammed Celâleddin-i Rûmî'nin söylediği ilahi aşk şiirlerinden oluşan, 44 bin 8 yüz 34 beyitlik (rubai beyitleri ile birlikte yaklaşık 50 bin beyit) nazım bir eserdir.  Mevlânâ'nın "Âşıklar Divanım" biçiminde adlandırdığı eser aynı zamanda "Şems Divanı" ya da  "Divan-ı Şems-i Tebrizî"  olarak anılmaktadır. Farsça yazılan eser Konya Mevlana Asar-ı Atike Müzesi’nde yer alıyor.